“Düşdük
katî çokdan heves-i devlete ammâ
Ol dâiye-i dağdağa-fermadan usandık”
Ol dâiye-i dağdağa-fermadan usandık”
Nabi*
Bezginliğin boyunduruğu altındayız. Geçmiş zamanın miadı
dolmuş boşunalığının külliyatı, gelecek olası anların her şeyin mezarlığındaki
sükûtu bekleyişi ve tarihin oluş halinin ağır yükü, bıkkınlığımızın kaynağıdır.
Maskeli aktörler, kadim rolleri oynamaya hazırdırlar.
Ayan gerilemeyi gören bizler, hayal kırıklığımızı tüm
romantizmiyle yaşarken, başka formların doğumu ve hayatı geliştirmeyi sağlayan
tükenişle dövüşmemeliyiz. Ki biliyor oluşumuz, umudu yahut çabayı değil,
yalnızca görmeyi sağlar.