“Gökler yoktu bir zamanlar
Yeryüzü yoktu, yükseklik ve derinlik
İsim yoktu”
M.Ö. 2500 Yaratılış
Destanı / Babil
Tam olduğu yerde, önce ya
da sonrada değil, bütünüyle şimdidedir.
Sonsuza odaklanmış zihni
çevresini algılamaya başlar. Milyar yıllık dalgınlığı an be an çözülür, ta ki; ben,
benim, buradayım, varımı fark edinceye dek.
Kadim enerjinin katî
buyruğuyla örtmeye başlar çıplaklığını. Dışarıdakilerin dünyasına çıkıyorsa
eğer; ötekilerin arzuladığı, tanıdığı, kabullendiği gibi olmalı. Bir ‘şey’
sanılan varlığın haline bürünmeli.