İngiltere Kraliyet Veterinerlik Akademisi ve BBC’nin
çalışmaları, kedilerin yalnız avcılardan ev hayvanlarına dönüştükleri evrim
seyirleriyle kritik bir merhalede olduklarını ortaya koydu.
Kedilerimiz yoğun, sıkı yerleşilmiş şehirlerimizdeki hayata
hızlıca uyum sağlayarak, 21. Yüzyıl’daki hayatlarımıza katılma namına
davranışlarını değiştiriyorlar. BBC İki Kedinin Gözlemi araştırmasının bulduğuna
göre, bölgelerini diğer kedilerle dönüşümlü kullanıyorlar, daha az
avlanıyorlar, insanlar ve birbirleriyle iletişim kurmayı öğreniyorlar.
Modern evcil kedi yaşamının üç bölümlük dizisinde ilk
olarak, kedilerimizin dünyayı nasıl algıladıklarına bakacağız.
1 - Kediler Dünyayı Nasıl Algılar?
Kedilerin son derece gelişmiş duyuları, milyonlarca yıllık
evrimle bilenerek onları en tesirli yırtıcılar kılmıştır. Aslında, dünyayla
bizim kurduğumuzdan oldukça farklı bir yolla etkileşim içindedirler.
Kedi Gibi Görmek
Kediler dünyayı yumuşak renk tonlarında görürler, böylece
hareketleri dikkatlerini dağıtmaksızın daha kolayca görebilirler.
Yine de, otuz santimden daha az mesafedeki herhangi bir şeye
odaklanamazlar, bu sebepten vücutlarına yakın nesneleri algılamak için
bıyıklarını kullanırlar.
Bir Kedinin Gözü
Kedi Gibi Hareket Etmek
Kediler, hayvan dünyasının jimnastikçileri gibidir. Dik
duvarlara tırmanabilir, çitlerin tepesinden aşabilir ve eğer sendeler, düşerlerse
dört ayakları üzerine konabilirler.
Atletik kabiliyetleri mahsus iskelet yapılarının
neticesidir. Sinmiş duruşları sinsi ve sessizce hareket etmelerini sağlamasıyla
beraber, belirli bir yükseklikten düşme darbesini sönümleme kabiliyeti verir.
Ayrıca, yay gibi arka bacakları ileri ve yukarı hızla
ilerlemelerini sağlar.
Kedi Gibi Duymak
Kedilerin ve insanların ultasonik (ses ötesi) seslerin
kaynağını belirleme teşebbüslerini izleyiniz.
Kediler, her biri birbirinden bağımsız hareket edebilen –
180 dereceden fazla - geniş kulaklara sahiptirler. Aynı zamanda, kulak ve beyin
arasında çok sayıda iletimi hızlıca işlemeye yardımcı neronlara sahiptirler.
İç kulakları bizimkilerden az oranda farklı inşa edilmiştir
ki bunun karşılığı pek çok diğer memeliden daha geniş aralıktaki sesleri
duyabilmeleridir. Toplamda 11 oktavı algılayabilirler – insanlardan 2 oktav
fazla – bu, ultrasonik ciyaklamalarla iletişim kuran küçük yaratıkları takip
etmelerinde yardımcı olur.
Kedi Gibi Koklamak
Bir kedinin koku alma duyusu, bizimkinden 100 kat daha
iyidir ve binlerce kokuyu ayrıt edebililer.
Bir kedi burnu, hızlıca bütün koku bilgisini alan ve işlemek
üzere yüksek derecede gelişmiş beyin bölgesine taşıyan küçük kıvrımlı kemikleri
kaplamış yüz milyonlarca alıcıyı içerir.
Ayrıca, damaklarında ikincil, gizli bir koku organları
mevcuttur – ağızlarını açtıklarında ortaya çıkar – kokuları algılamak için
ağızlarından nefes alırlar.
2- Dizlerinizdeki Aslan
Evcil kedilerimiz, Serengeti’nin aslanlarıyla bir görülmese
de, aslında aynı DNA’nın çoğunu paylaşmaktadırlar. Gerçekte, nispeten yakın
evrim geçmişlerinde müşterek bir atayı paylaşmaktalar.
Bu ortak genlerin bir acayipliği, her boyuttaki kediler –
diğer türlerden olduğundan daha fazla, köpekler de dahil – ette bolca olan ve
onları avlanmaya sürükleyen yüksek protein diyeti gerektirmesi.
Yine de, araştırma gösteriyor ki, evcil kediler içinde -
hatta aynı köyde yaşayanlar arasında – avlanmaya olan istek büyük ölçüde
çeşitlilik gösteriyor.
Çalışılan 100 kediden bazıları avlanmaya düşkün ve av aramada geniş ölçekte geziniyorlarken,
diğerleri az ilgi gösterdiler ve yalnızca kısa mesafeleri merak ettiler.
Yer rekabeti, şehirde pek çok kedinin bölgeleri için
çekişmek zorunda oldukları anlamına geliyor – özellikle yeni biri geldiğinde.
Buna karşın, evleri Rottingdean, Sussex’in yapraklarla kaplı
köyünde olan kediler de geniş çapta avlanma düzenleri gösterdiler. Sandwich
faal avcılardan biriymiş, video kuş avlarken çekilmiş.
Bristol Üniversitesi’nden Dr John Bradshaw’ın dediğine göre;
Davranış farklılıkları, kedilerin ilk hafta ve aylarında nasıl eğitildiklerine göre
belirlenir, anneleri tarafından avlanma becerilerinin öğretilip öğretilmediği
gibi. Ancak aynı zamanda bu durum, kedilerin evcilleşme seyrinde nasıl bir
anahtar fazda olduğunu anlatmakta.
“Evcil kedi, ismine rağmen, aslında tam anlamıyla
evcilleştirilmiş bir tür değildir. Vahşi atasının pek çok kabiliyetini taşımaya
devam etmekte, yani birinin tesiriyle tamamen avlanan vahşi-tür varlığı oldukça
evcil varlığa çevrilebilir – tam olarak bir veya iki soyda.”
“Evcil köpek, evcilleşme yolunun sonuna kadar ilerledi –
tamamen evcilleştirildi. Evcil kedi hala, belki de, yarı yolda.”
3 - 21. Yüzyıl’da Ev Kedileri
İngiltere’de yaşayan 10 milyonun üzerinde kedi var ve
birlikte yaşamak için tasarlanmamış bir tür olarak, diğer kedigillerin rekabet
edebileceği ölçüde yakın yaşamaktalar.
Pookie, 4 |
Şehir ve kasabalarda bu kesinlikle doğru. Brighton, Hanover
bölgesinde 50 kedi, taraçalı evler ve bahçelerin olduğu tek bir caddeyi
paylaşmaktalar.
BBC ve Kraliyet Veterinerlik Akademisi’nin araştırması
ortaya koydu ki hayatta kalabilmek için bu kentli kediler, bölge ve alanlarını
dönüşümlü kullanarak yüzleşmekten kaçınmayı, diğer insanların evlerine sığınma
arayışları ve sahipleriyle yeni iletişim yolları bulmak gibi iş birliği yolları
geliştirmişler.
Buster, 7 |
Belirli bir Brighton evi, dört ilintisiz kedi tarafından
işgal edilmiş, her biri diğerleri yanı sıra kendi yaşam şeklini ortaya koymuş.
Buster düzenli olarak başka bir evde uyumak için ortadan
kayboluyor, ev arkadaşları Miss Piggy, Pookie ve Jasper –sıklıkla dönüşümlü
olarak – ev etrafındaki gözde mekanları müzakere etmişler.
Jasper, 13 |
Yine de, kediler yalnız hayvanlardır ve savaşlar devam etmekte.
Alınan görüntüler, Buster ve Jasper’ın sahiplerinin yatağı konusunda
çatıştıkları ve Miss Piggy ve Pookie’nin merdivenlerdeki geçiş için
yarıştıklarını göstermekte.
Bölge paylaşma tekniklerinin geliştirilmesinin yanı sıra,
evcil kediler sahipleriyle iletişim kurmanın yeni yollarını öğrenmişler.
Miss Piggy, 16 |
Dr John Bradshaw’ın açıklamalarına göre: “Yavru kediler
dikkat çekmek ve annelerinden ilgi görmek için miyavlarlarken, yetişkin kediler
sütten kesildikten sonra bu sesleri çıkartmayı kesiyorlar çünkü artık tesirli
olmuyorlar.”
Kediler, diğer kedilerin arasındayken, öncelikle vücut
dilleri aracılığıyla iletişim kurarlar diyor Doktor.
“Bu durum kediler bir insanın evine geldiklerinde sorun
oluyor çünkü biz onları diğer kedilerin birbirlerini izlediği yolla takip
etmiyoruz. Yani her kedi, ilgimizi miyavlayarak çekebileceğini öğreniyor.”
Üstteki fotoğraflar İnsan, Alttakilerse Kedi Görüşünü Temsil Ediyor:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder