26.10.10

Uçuşan Yaprak

Alaca karanlık mevsimin, solgun göğsünde salınan yaprak:

Filizlerini bahar rüzgarıyla patlattığı, çamurdan günlerin tadı genzini yakıyordu, henüz. Bütün bir kışın ardından, kızışan tomurcuklarını tutkuyla avuçlayan yaz rüzgarının ateşi, dinmemişti. Topraktan aldığı özle doluydu kalbi.

Tik takların gel-gitleriyle sevişti, hararetiyle pişti, nefessiz.


Sarhoş güneş, döne döne uzandı bir kenara. Sanki ucuz bir kadın; alacalı, biraz yağmurlu uzandı.

Tutkuyla baktı gözüne, güneşin. Nar gibi açılıp, dağıldı, teni. Bir kadeh daha sundu, ucuz kadın. Altın sıvı doldu bardağa, yağmurla güneşten kopup, damla damla.

Titreyerek içerken altın sıvıyı, bedenin ağırlığını taşıyamadı, çınarın dalı. Ayrılık boşluğunda acı bir ezgi duyuldu, sonsuza ahenkli dansıyla uçarken. Hava mavi bir göldü, o masum kuğuydu içinde.

Zamanın yükü olmadan, salınmaya başladı.
--
Her daim alaca karanlık mevsimdeyiz, her daim bir yaprak salınır, solgun göğsümüzde.

Utku Cem – Ekim 2010

3 yorum:

  1. Sarhoş güneş,döne döne uzandı bir kenara.Sanki ucuz bir kadın;alacalı,biraz yağmurlu uzandı.
    dfghjklşiişlkjhgfd
    (tuşlara karışık basmak yeterli olacak gibi)
    güzel gece diliyorum.

    YanıtlaSil
  2. asdgjıorgjavığmjpırwsdegasderg (tuşalra karışık basmak, o hissin paylaşaılması sevinci için yeterli olur heralde)

    YanıtlaSil