20.1.19

Sur'a Üflenen Gün: Krakatau Volkanı 1883



27 Ağustos 1883'te yeryüzü o güne dek insanlarca işitilmemiş bir sesle sarsıldı.

Yerel saatle sabah 10:02. Endonezya'da Java ve Sumatra arasında yer alan Krakatau adasından bir ses yükseldi. 2100 km uzaktaki Andaman ve Nicobar adalarında: "alışılmadık ses, top ateşi gibiydi"; 3200 km mesafedeki Yeni Gine ve Batı Avustralya'da: "Yüksek sesler, kuzeybatı yönünde top seslerine benziyor"; ve hatta 4850 km uzakta, Mauritus yakınlarında, Hin Okyanusu adası Rodrigues'te: "doğu cenahından gelen, uzaktan yükselen ağır silah sesleri gibi". 

Toplamda 50 farklı coğrafi konumdaki insanlarca duyuldu, ki bu küremizin üçte birini kapsamakta.

Adanın konumu. Patlama öncesi ve sonrası.

Bir an için ne kadar delice olduğunu hayal edin. İstanbul'da yaşıyorsunuz ve birileri size Ankara'dan gelen bir sesi duyduklarını söylüyor. Muhtemelen deli olduklarını düşünürdünüz. Fakat İstanbul-Ankara arası sadece 350 km. Burada bahsi geçen mesafe, Ankara'da olup İzlanda'dan çıkan bir sesi net biçimde duymaya yetecek kadar.  Ses hızında (saatte 1235 km) bir sesin bu mesafeyi kat etmesi yaklaşık 4 saat sürer. Kayıtlı tarihimizde duyulmuş, en uzaktan gelen ses bu.

"Oldukça şiddetli patlamalar, mürettebatımın yarısından fazlasının kulak zarlarını yırttı. Bütün aklım sevgili eşimde. Mahşer gününün geldiğini sandım."

Yeryüzünü yıkan, böylesine yüksek sesli patlamaya ne sebebiyet vermiş olabilir? Cevap Krakatau, üzerinde bulunduğu adayı havaya uçuracak güçle patlayan, şahit olan bir jeoloğa göre duman sütununu atmosferin 28 km içine gönderen bir volkan. Bu gözlemi, saatte 2580 km veya saniyede 8 km'de volkandan püskürtülen malzemeyi hesaplamada kullanabilirsiniz. Ses hızının iki katından fazla.

1883 London News - Krakatau Tasviri

Patlama, dalgaları 30 metreyi aşan öldürücü bir tsunami yarattı. Bir gemi kaptanı seyir defterine, "Oldukça şiddetli patlamalar, mürettebatımın yarısından fazlasının kulak zarlarını yırttı. Bütün aklım sevgili eşimde. Mahşer gününün geldiğini sandım."

Krakatau patlamasının duyulabileceği alanı gösteren harita.

Genellikle sesler, Dünya'nın sonu geldiği için değil hava basıncındaki dalgalanmalar sebebiyle oluşur. Krakatau'dan 160 km uzaktaki Batavia gazhanesinin barometresi basınçta peş peşe yükselen 2,5 Hg kaydetmiştir. Bu da dönüştürülürse, 172  desibelden fazlası demektir. Mesela kaya matkabı kullanıyorsanız, yaklaşık 100 desibele maruz kalırsınız. İnsanın acı eşiği 130 desibele yakındır ve eğer bir jet motoruna yaklaşma şansızlığına erişirseniz 150 desibeli deneyimleyebilirsiniz. (10 desibellik artış, insanlarca sesin iki kat artışı gibi algılanır.) Krakatau patlaması, kaynağından 160 km uzakta 172 desibelle kaydedildi. Dehşet bir ses, öyle ki bizim "ses" dediğimizi kavramın sınırlarını aşıyor.

"..ilerleyerek, kürenin her yanında günlerce sürüklenmeye devam etti. Atmosfer bir zil gibi titreşiyordu."

Bir ezgi mırıldandığınızda veya konuştuğunuzda, hava moleküllerini saniyede onlarca veya yüzlerce kez ileri geri kıpırdatarak, hava basıncının bazen yüksek bazen alçak olmasını sağlıyorsunuz. Ses yükseldikçe, bu kıpırtılar yoğunlaşır ve hava basıncında dalgalanmalar genişler. Fakat sesin yükselebileceği bir sınır vardır. Bir noktada, hava basıncındaki dalgalanmalar öyle geniştir ki düşük basınç alanı sıfır basınca düşer - vakum - ve bundan daha düşüğe gidemez. Dünya atmosferinde bu sınır ses için yaklaşık 194 desibeldir. Daha yüksekte, ses artık yalnızca hava aracılığıyla taşınmaz, fiilen havayı kendisiyle birlikte iter, hareket eden havanın basınç patlaması yaratması sonik patlama olarak tanınır.

Sonik Patlama

Krakatau'ya yaklaştıkça, ses bu sınırı geçerek, öyle güçlü bir yüksek hava basıncı patlaması üretti ki 65 km ötedeki denizcilerin kulak zarları yırtıldı. Ses kilometrelerce ilerleyip, Avustralya ve Hint Okyanusu'na ulaşırken, basınçtaki kıpırtılar sönmeye başladı ve uzaktan gelen bir top sesine benzedi. 4850 kilometreden fazla süren yolculuğunda, basınç dalgaları insan kulağının duyamayacağı hale geldi ancak ilerleyerek, kürenin her yanında günlerce sürüklenmeye devam etti. Atmosfer bir zil gibi titreşiyordu. Bizim için algılanamaz olsalar da, aletlerimizce tespit edilebilirlerdi.

1883'te, Dünya çapında çoğu şehirde meteoroloji istasyonu atmosfer basıncındaki değişimleri takip etmek için barometre kullanıyordu. Krakatau patlamasından 6 saat 47 dakika sonra, Kalkuta'da hava basıncında ani yükselme saptandı. 8 saatte, titreşim batıda Mautritius ve doğuda Mebourne ile Sydney'e ulaştı. 12 saat sonra, St. Petersburg darbeyi hissetti, onu takiben Viyana, Roma, Paris, Berlin ve Münih. 18 saatte, New York, Washington DC ve Toronto'yu vurdu.

İnanılmaz fakat, patlamadan 5 gün sonra gezegenimize dağılmış 50 şehirde meteoroloji istasyonları basınçtaki bu saat gibi işleyen emsalsiz yükselişi , yaklaşık her 34 saatte, tekrar tekrar gözlemlediler. Kabaca sesin tüm gezegende seyahat süresi buydu.

 Scott, 1883'e ait Barograf

Krakatau'da oluşan basınç dalgaları toplamda her yönü üç, dört kez turladı. (Her şehir yedi basınç yükselişi gördü çünkü volkandan çıkan zıt şok dalgalarını da yaşadılar.) 

Bu esnada,  San Francisco, İngiltere ve Hindistan'daki gelgit istasyonları, daha önce hiç görülmeyen bir etkiyi bu hava titreşimleriyle eş zamanlı okyanus dalgalarındaki artışı ölçtüler. Duyulamayan fakat dünyanın etrafında dönüp durmaya devam eden bir sesti artık, insanlar bu fenomene "büyük hava dalgası" adını taktılar.

Papua  Yeni Gine'de tatil yapan bir çift tarafından çekilen volkanik patlama görüntüsü, volkan tarafından yaratılan basınç dalgası hakkında fikir verebilir. 



AATISH BHATIA - Nautılus

Utku CEm - 2019

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder