Aşk ve kişisel gelişim alanında ses getiren The Road Less
Traveled kitabının yazarı psikiyatr Scott Peck, hakiki aşkın ne olup olmadığına
dair bilgiler verirken, narsist aşka kapılmamanız için öneriler sunuyor.
Dr. Peck, açık ve pratik önerisiyle aşkı şu kavramlarla tanımlıyor:
1- Gelişmek için bilinçli veya amaç odaklı fiiller; 2- Düşünceli seyir; 3-
Kendini ve diğeri sevmek arasında ayrılmaz bağ; 4- Her iki kişinin de kendisini
ve diğerini sevmesi için eski konfor alanlarının genişletilmesi.
Başta şunu belirtmeli ki Dr. Peck “maneviyat” kelimesini
dini manada değil, Dr. Abraham Maslow’un “kendini gerçekleştirme” kavramına
yakın benzerlikte kullanıyor.
Aşk Ne Değildir
"Âşık Olmak" Aşk değildir
Neden?
- Âşık olmak çoğunlukla erotik bir deneyimdir, en iyi
ihtimalle geçici bir süre için. Âşık olma deneyimi, kişilerin birleştiği hayali
beraberinde ego sınırlarının kısa süreliğine, aniden yıkılmasıyla kaçışımızı
sağlar. Alanda çalışan uzmanların tamamına yakını bu deneyimin bebeklikte
annemizle bir olduğumuz zamanın akisleri olduğunda hemfikir.
- “Âşık” olmanın büyüsü git gide veya aniden, tamamen birlik
ve ruh eşliliği fantezisine günlük hayatın gerçeklik tecavüzüyle bozulur. Ego
sınırları yerli yerine döner ve kişi veya her iki kişi de “aşkı tükettiklerine”
inanır ki artık ilişkilerinde iki ayrı bireydirler. Buna karşın, aşk hakikiyse
herkes âşık hissetmemesine rağmen bilinçli olarak aşkın gidişatına göre
davranır. Mesela bir eşin isteğine diğeri hayır dediğinde olduğu gibi.
- İnsani maneviyatın gelişmesinin yolu bebeklikte çökmüş ego
sınırlarıyla başlar; kişinin kendini ve eylemliliğinin zaruri oluşumu, evet
veya hayır deme yetisi, kişinin hayatının o kişiye aitliği algısıyla devam
eder. Nihayetinde kişi kendini bulduğunda, sağlıklı bir ilişkide hem kendi
hayatının faili ve hem de çift olarak diğeriyle bir hisseder. Manen bu hal
hayatın tümüne, tanrıya veya evrene kadar genişletilebilir.
*Bir narsistse, kişileri etkileyeceğini bildiği ideal aşk
romantizmi üzerine kurulu aşk illüzyonunu yaratmaya çalışır. Aşk illüzyonunu
yaratmak için gerekenleri bilir. Gerçek değildir çünkü birinin umutlarını ve
hayallerini kullanarak düşmesini sağlamak üzere kurulmuştur.
Birinin Diğerine Bağımlılığı Aşk Değildir
Neden?
- Diğerine bağımlılık zihnin ve vücut için sağlıksız bir
çıkmaz sokaktır. Bir bebek veya çocuk yeterli işlev göremez, ne tam
hissedebilir ne de anne veya bakıcısından bağımsız.
- Olgun yetişkinler tamlık deneyimi ve yeterli işlevselliği kesinlikle
bir başkasının faal bakımının dışında öğrenir. Hepimizin çabalamaksızın
şımartılma, bakılma, kalpten sevgi beslediğimiz bizden güçlü kimselerce
ilgilenilme arzumuz vardır. Sorun, bu arzu veya hislerin hayatımızı yönetmesine
izin verdiğimizde bizi incitici ve çıkmazda bırakmalarıdır.
- (Pasif bağımlılığın başlangıcı sevgi eksikliğidir. Pasif
bağımlı insanların sıkıntısını çektiği boşluğun içsel hisleri kendileri ve
ebeveynlerinin çocuklukta ilgi, bakım gibi ihtiyaçları karşılayamamalarının bir
birleşimi olabilir.)
- Bağımlılık kendi veya diğerinin manevi gelişimiyle
alakasızdır. Bağımlı insanlar şahsi doyum, mutluluk arzusu ve yalnızlıklarıyla
ilgilidirler. Aşk kelimesi, bağımlılık yerine kullanılır. Eğer kişiler
kendilerini sevselerdi, sığ amaçlar uğruna diğerlerince bakılmaya tutkuyla
bağlı kalmaktan kendilerini alıkoyarlardı. Eğer diğerlerini sevselerdi,
diğerlerinin gelişimini desteklemeye çalışırlardı.
*Bir narsist, kişilerin gittikçe kendilerine bağımlı
olmalarını ister. Narsist kendini dert ortağı, koruyucu gibi sunar ve ebeveyn,
arkadaş gibi hakiki sevgi dolu diğer herkesin güvenilmez olduğunu aşılamaya
çalışır. Bunu yaparken diğerlerinin gözünde partnerini güvenilmez gösterir.
İçgüdüsel Aşk Aşk Değildir
Neden?
- Bize bağımlı olanlara sevgimiz (bebekler, evcil hayvanlar) hakiki
aşktan ziyade sevginin içgüdüsel biçimdir çünkü: 1- bizim için zahmetsizdir 2-
iradi veya seçime dayalı değildir. Diğerine duyulan hakiki sevgi zorlu anlarda
olumsuz hisleri bastıran çabayı ve seçimleri gerektirir. İçgüdüsel sevgi, aşk
için iyi bir başlangıç olabilir fakat sağlıklı, yaratıcı, maneviyatı yüksek
zihinli ilişkiler için iyi bir anlaşma gereklidir.
*Narsistin sevgisi, bir kişiye insanlık dışı koşullanmayı
içerir, atlara veya evcil hayvanlara karşı hislerimiz gibi. Hoşnutsuzluğu
halinde utandırma, küçümseme gibi taktiklerle arzularına göre partnerini
koşullandırır.
Her Arzulananı Vermek Aşk Değildir
Neden?
- Hakiki aşkta vermek makul olmak zorundadır. Bilgelik üzerine
kurulmalı, düşünceli değerlendirmelerle kendi veya diğerinin gelişimi için
gerekenleri vermek sınırlandırılmalıdır.
- (Makullük içgüdüden fazlasıdır. Ötekinin iyi hissetmesini
sağlayarak iyi hissetmektir. Sıklıkla anlayış, zorlu değerlendirme ve karar
almaları içerir.)
- Makul yaklaşım, adil vericilik ve kısıtlama dengesidir.
Sağlıklı bir ilişki rahatlama, rahatlatma, teşvik, çekime bağlılıktır. Eski
konfor alanlarımızdan çıkabilmemizin yolu budur.
*Narsistin aşkı gerçek değildir çünkü karşısındakinden
koşullanma ve kendisisin mutlak olduğunun bilinmesini ister. İhtiyaç ve
arzularının giderilmesini, özellikle seksüel, tehdit yoluyla almaya çalışır.
Aşık Gibi Hissetmek Aşk Değildir
Neden?
- Fiiliyatla desteklenmeyen aşk anlamsızdır. Eğer bu sınavı
geçemezse, hakiki değildir.
- Hakiki aşk, süregiden özveri gerektirir. Bir ilişkide eşler,
düzenli veya sıklıkla birbirlerinin isteklerine, hislerine ilgiyle eğilmeli,
ilişkilerini beslemelilerdir.
*Narsist, aşka dair hisleri harekete geçirmeyi veya sözler
vermeyi iyi bilir. Yine de, tüm sohbeti kendi yüzeysel görünümü, çifte
standartları üzerinedir. Dinlemeyi ve karşılıklı anlayışı, partnerinin
ihtiyaçlarını, isteklerini, düşünceli yaklaşımla arzularını tatmine hakiki aşk
namına yaklaşıldığında öfkelenir, manipülasyon yapar veya savunmaya geçer.
Aşk Nedir?
Aşk Seçimler ve Fiillerdir
Neden?
- Hakiki aşk, hissiyattan ziyade iradeyle ilgilidir. Gerçekten
âşık biri böyle davranır çünkü sevginin gerektirdiği kararları aldırır ve
böylece diğerinin iyiliği algısını destekler.
Aşk seçimdir, eylem veya eylemlerdir. Beraberinde pek çok hissi
barındırır ve onlardan biri sevgi olabilir. Ancak tüm aşk fiilleri o an için
sevgi hissi olmayabilir.
Aşk Emek veya Cesarettir
Neden?
- Sevginin en genel ve önemli yolu dinlemektir. Faal dinleme,
diğerini anlamayı hedefler, büyük bir çaba gerektirir. Bunu yapma
istekliliğiniz, diğerini önemsemenin en olası kesin kanıtıdır. Kişinin
gerçekten dinleme kapasitesi pratikle geliştirilebilir fakat asla emek
gerektirmeyecek bir iş değildir. Bilinç gerektirir.
- Âşık olmak kişiyi geliştirir – eşleri tembelliğin durağanlığından
çıkarır (Bu yüzden emektir) veya direnç korkusuna neden olabilir (Bu yüzden
cesarettir). Hayat riskler içerir ve daha çok içine girdikçe aldığımız risk
artar.
- Kişinin hayatında büyük ve küçük olumlu değişimler
öz-sevginin fiiliyatıdır. Büyük değişimlerin temel güdüsü yalnızca birine
duyulan yüksek sevgiyle oluşmaz, aynı zamanda değişim riskini alabilme cesaretinin
özünü oluşturur. Kişi sadece öz-sevgi veya öz-kabule şans tanıdığı ölçüde
manevi gelişim yolunun en yüksek mertebelerine ilerlemekte ve en yüce boyutuyla
aşkı göstermede özgür kalır. Aşkın en yüce biçimi, aşk dışında eylemde
bulunabilme özgürlüğünden gelir, asla reddedilme veya terk edilme gibi korkuları
içermez.
Aşk, Sevgi Dolu İlişkiyi Geliştirmek İçin Bağlılıkla
Kurulmuş Güçlü Dayanaktır
Neden?
- Bağlanma sorunları çoğu psikiyatrik bozukluğun doğal
parçasıdır. Şiddetli bozukluğa sahip kimseler, sadece sığ bağlar kurmaya
eğilimlidirler, kapasiteleri bağlı kalabilmek için zayıf veya arızalıdır.
- Evlilikte veya ebeveynlikte bağlılık, herkesin müdahil
olduğu sıkıntılı veya hayat dolu değişim süreçlerine duygusal katılımda kalma
kabiliyeti gerektirir.
Aşk, Gücü Tevazuyla Tatbik Eder
Neden?
- Gerçekten seven kişiler, diğerinin ilişkiye taşıdığı biricik
ve sıklıkla zorlayıcı unsurlara değer verir. Diğerinin hatalarını gidermekte
isteksiz kalmazlar. Aynı şekilde, ilişkideki her birey bir diğerinin sorunuyla yüzleşme
sorumluluğu taşır. Bununla beraber, seven kişi sıklıkla ikilem içindedir; diğerinin
hayatında yaptığı seçimleri saygıyla sevme arzusundayken, öte yandan ilişkilerine
dair gerekli derin sorumluluğu taşırlar.
- Yüzleşme gereklidir fakat sadece tevazuuyla uygulanırsa
tesir eder. Bu karşılamanın hatalı olması halinde, sert eleştiri veya kınayıcı
uyarı gibi düşüncesiz hareketlerle ilişkiye zarar verilir. Eğer manevi gelişim
hedefleniyorsa, eşler tekraren birbirleriyle yüzleşmelidirler. Hiçbir ilişki,
eşlerin birbirlerinin en iyi eleştirmenleri oldukları kadar başarılı olamaz. Eleştiriye
kapalı bir ilişki zayıf veya başarısı olur.
- Aşk, gücün tatbikinde büyük emek gerektirir. Üstten bakan
veya sert uygulamalar yaratacağı iyilikten daha büyük zarar verir. Hakiki aşk,
öz-farkındalık gerektirir. Tanrı rolünde, bağımlı hisseden, diğerini küçümseyen
eşler bir cehalet haletindedirler.
Aşk, Sevgiyi Öz-Disiplinle Eyleme Dönüştürür
Neden?
- Kişi gerçekten seviyorsa öz-disiplinle hareket eder ve
hakiki aşk ilişkisi başarıya ulaşmak için iki öz-disiplinli birey gerektirir. Sevginizin
iyi gelmeyeceği birini sevmeye kalkışmak, enerji ve zaman israfıdır. Hakiki
sevgi, sağlıklı ilişki için iki kişi lazımdır.
Hakiki Aşk Saadetin Tek Yoludur
Neden?
- Diğer yollar tesadüfen saadet getirebilir ancak hakiki sevginin
yokluğunda, hisler sadece geçici ve artan şekilde anlaşılmaz (potansiyel
bağımlılık) olur. Bir kimse daha çok, daha uzun süre sevdikçe gerekli eylemleri
gerçekleştirdikçe içindeki sevgi hissi artar. Hakiki aşk kendi kendini ikmal eder.
- Bireyler diğerlerinin manevi gelişimini besledikçe, şahsi
gelişimlerini de beslerler.
Hakiki Aşk Diğerinin Kişiliğini Geliştirmeyi Gözetir ve Ona Saygı
Duyar
Neden?
- Hakiki aşkın ana karakteri yalnızca kendi ve öteki
arasındaki ayrımı gözetmek değil, fakat aynı zamanda o ayrımları değerli
katkılar olarak görmek ve idare etmektir.
Psychcentra - Athena Staik
Utku Cem - 2019
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder