4.3.19

Aşk Nedir, Ne Değildir ve Narsistler




Aşk ve kişisel gelişim alanında ses getiren The Road Less Traveled kitabının yazarı psikiyatr Scott Peck, hakiki aşkın ne olup olmadığına dair bilgiler verirken, narsist aşka kapılmamanız için öneriler sunuyor.

Dr. Peck, açık ve pratik önerisiyle aşkı şu kavramlarla tanımlıyor: 1- Gelişmek için bilinçli veya amaç odaklı fiiller; 2- Düşünceli seyir; 3- Kendini ve diğeri sevmek arasında ayrılmaz bağ; 4- Her iki kişinin de kendisini ve diğerini sevmesi için eski konfor alanlarının genişletilmesi.

Başta şunu belirtmeli ki Dr. Peck “maneviyat” kelimesini dini manada değil, Dr. Abraham Maslow’un “kendini gerçekleştirme” kavramına yakın benzerlikte kullanıyor.

Aşk Ne Değildir

"Âşık Olmak" Aşk değildir

Neden?

- Âşık olmak çoğunlukla erotik bir deneyimdir, en iyi ihtimalle geçici bir süre için. Âşık olma deneyimi, kişilerin birleştiği hayali beraberinde ego sınırlarının kısa süreliğine, aniden yıkılmasıyla kaçışımızı sağlar. Alanda çalışan uzmanların tamamına yakını bu deneyimin bebeklikte annemizle bir olduğumuz zamanın akisleri olduğunda hemfikir.

- “Âşık” olmanın büyüsü git gide veya aniden, tamamen birlik ve ruh eşliliği fantezisine günlük hayatın gerçeklik tecavüzüyle bozulur. Ego sınırları yerli yerine döner ve kişi veya her iki kişi de “aşkı tükettiklerine” inanır ki artık ilişkilerinde iki ayrı bireydirler. Buna karşın, aşk hakikiyse herkes âşık hissetmemesine rağmen bilinçli olarak aşkın gidişatına göre davranır. Mesela bir eşin isteğine diğeri hayır dediğinde olduğu gibi.

- İnsani maneviyatın gelişmesinin yolu bebeklikte çökmüş ego sınırlarıyla başlar; kişinin kendini ve eylemliliğinin zaruri oluşumu, evet veya hayır deme yetisi, kişinin hayatının o kişiye aitliği algısıyla devam eder. Nihayetinde kişi kendini bulduğunda, sağlıklı bir ilişkide hem kendi hayatının faili ve hem de çift olarak diğeriyle bir hisseder. Manen bu hal hayatın tümüne, tanrıya veya evrene kadar genişletilebilir.

*Bir narsistse, kişileri etkileyeceğini bildiği ideal aşk romantizmi üzerine kurulu aşk illüzyonunu yaratmaya çalışır. Aşk illüzyonunu yaratmak için gerekenleri bilir. Gerçek değildir çünkü birinin umutlarını ve hayallerini kullanarak düşmesini sağlamak üzere kurulmuştur.



Birinin Diğerine Bağımlılığı Aşk Değildir

Neden?

- Diğerine bağımlılık zihnin ve vücut için sağlıksız bir çıkmaz sokaktır. Bir bebek veya çocuk yeterli işlev göremez, ne tam hissedebilir ne de anne veya bakıcısından bağımsız.

- Olgun yetişkinler tamlık deneyimi ve yeterli işlevselliği kesinlikle bir başkasının faal bakımının dışında öğrenir. Hepimizin çabalamaksızın şımartılma, bakılma, kalpten sevgi beslediğimiz bizden güçlü kimselerce ilgilenilme arzumuz vardır. Sorun, bu arzu veya hislerin hayatımızı yönetmesine izin verdiğimizde bizi incitici ve çıkmazda bırakmalarıdır.

- (Pasif bağımlılığın başlangıcı sevgi eksikliğidir. Pasif bağımlı insanların sıkıntısını çektiği boşluğun içsel hisleri kendileri ve ebeveynlerinin çocuklukta ilgi, bakım gibi ihtiyaçları karşılayamamalarının bir birleşimi olabilir.)

- Bağımlılık kendi veya diğerinin manevi gelişimiyle alakasızdır. Bağımlı insanlar şahsi doyum, mutluluk arzusu ve yalnızlıklarıyla ilgilidirler. Aşk kelimesi, bağımlılık yerine kullanılır. Eğer kişiler kendilerini sevselerdi, sığ amaçlar uğruna diğerlerince bakılmaya tutkuyla bağlı kalmaktan kendilerini alıkoyarlardı. Eğer diğerlerini sevselerdi, diğerlerinin gelişimini desteklemeye çalışırlardı.

*Bir narsist, kişilerin gittikçe kendilerine bağımlı olmalarını ister. Narsist kendini dert ortağı, koruyucu gibi sunar ve ebeveyn, arkadaş gibi hakiki sevgi dolu diğer herkesin güvenilmez olduğunu aşılamaya çalışır. Bunu yaparken diğerlerinin gözünde partnerini güvenilmez gösterir.


İçgüdüsel Aşk Aşk Değildir

Neden?

- Bize bağımlı olanlara sevgimiz (bebekler, evcil hayvanlar) hakiki aşktan ziyade sevginin içgüdüsel biçimdir çünkü: 1- bizim için zahmetsizdir 2- iradi veya seçime dayalı değildir. Diğerine duyulan hakiki sevgi zorlu anlarda olumsuz hisleri bastıran çabayı ve seçimleri gerektirir. İçgüdüsel sevgi, aşk için iyi bir başlangıç olabilir fakat sağlıklı, yaratıcı, maneviyatı yüksek zihinli ilişkiler için iyi bir anlaşma gereklidir.

*Narsistin sevgisi, bir kişiye insanlık dışı koşullanmayı içerir, atlara veya evcil hayvanlara karşı hislerimiz gibi. Hoşnutsuzluğu halinde utandırma, küçümseme gibi taktiklerle arzularına göre partnerini koşullandırır.


Her Arzulananı Vermek Aşk Değildir

Neden?

- Hakiki aşkta vermek makul olmak zorundadır. Bilgelik üzerine kurulmalı, düşünceli değerlendirmelerle kendi veya diğerinin gelişimi için gerekenleri vermek sınırlandırılmalıdır.

- (Makullük içgüdüden fazlasıdır. Ötekinin iyi hissetmesini sağlayarak iyi hissetmektir. Sıklıkla anlayış, zorlu değerlendirme ve karar almaları içerir.)

- Makul yaklaşım, adil vericilik ve kısıtlama dengesidir. Sağlıklı bir ilişki rahatlama, rahatlatma, teşvik, çekime bağlılıktır. Eski konfor alanlarımızdan çıkabilmemizin yolu budur.

*Narsistin aşkı gerçek değildir çünkü karşısındakinden koşullanma ve kendisisin mutlak olduğunun bilinmesini ister. İhtiyaç ve arzularının giderilmesini, özellikle seksüel, tehdit yoluyla almaya çalışır.


Aşık Gibi Hissetmek Aşk Değildir

Neden?

- Fiiliyatla desteklenmeyen aşk anlamsızdır. Eğer bu sınavı geçemezse, hakiki değildir.

- Hakiki aşk, süregiden özveri gerektirir. Bir ilişkide eşler, düzenli veya sıklıkla birbirlerinin isteklerine, hislerine ilgiyle eğilmeli, ilişkilerini beslemelilerdir.

*Narsist, aşka dair hisleri harekete geçirmeyi veya sözler vermeyi iyi bilir. Yine de, tüm sohbeti kendi yüzeysel görünümü, çifte standartları üzerinedir. Dinlemeyi ve karşılıklı anlayışı, partnerinin ihtiyaçlarını, isteklerini, düşünceli yaklaşımla arzularını tatmine hakiki aşk namına yaklaşıldığında öfkelenir, manipülasyon yapar veya savunmaya geçer.



Aşk Nedir?

Aşk Seçimler ve Fiillerdir

Neden?

- Hakiki aşk, hissiyattan ziyade iradeyle ilgilidir. Gerçekten âşık biri böyle davranır çünkü sevginin gerektirdiği kararları aldırır ve böylece diğerinin iyiliği algısını destekler.  Aşk seçimdir, eylem veya eylemlerdir. Beraberinde pek çok hissi barındırır ve onlardan biri sevgi olabilir. Ancak tüm aşk fiilleri o an için sevgi hissi olmayabilir.


Aşk Emek veya Cesarettir

Neden?

- Sevginin en genel ve önemli yolu dinlemektir. Faal dinleme, diğerini anlamayı hedefler, büyük bir çaba gerektirir. Bunu yapma istekliliğiniz, diğerini önemsemenin en olası kesin kanıtıdır. Kişinin gerçekten dinleme kapasitesi pratikle geliştirilebilir fakat asla emek gerektirmeyecek bir iş değildir. Bilinç gerektirir.

- Âşık olmak kişiyi geliştirir – eşleri tembelliğin durağanlığından çıkarır (Bu yüzden emektir) veya direnç korkusuna neden olabilir (Bu yüzden cesarettir). Hayat riskler içerir ve daha çok içine girdikçe aldığımız risk artar.

- Kişinin hayatında büyük ve küçük olumlu değişimler öz-sevginin fiiliyatıdır. Büyük değişimlerin temel güdüsü yalnızca birine duyulan yüksek sevgiyle oluşmaz, aynı zamanda değişim riskini alabilme cesaretinin özünü oluşturur. Kişi sadece öz-sevgi veya öz-kabule şans tanıdığı ölçüde manevi gelişim yolunun en yüksek mertebelerine ilerlemekte ve en yüce boyutuyla aşkı göstermede özgür kalır. Aşkın en yüce biçimi, aşk dışında eylemde bulunabilme özgürlüğünden gelir, asla reddedilme veya terk edilme gibi korkuları içermez.


Aşk, Sevgi Dolu İlişkiyi Geliştirmek İçin Bağlılıkla Kurulmuş Güçlü Dayanaktır

Neden?

- Bağlanma sorunları çoğu psikiyatrik bozukluğun doğal parçasıdır. Şiddetli bozukluğa sahip kimseler, sadece sığ bağlar kurmaya eğilimlidirler, kapasiteleri bağlı kalabilmek için zayıf veya arızalıdır.

- Evlilikte veya ebeveynlikte bağlılık, herkesin müdahil olduğu sıkıntılı veya hayat dolu değişim süreçlerine duygusal katılımda kalma kabiliyeti gerektirir.



Aşk, Gücü Tevazuyla Tatbik Eder

Neden?

- Gerçekten seven kişiler, diğerinin ilişkiye taşıdığı biricik ve sıklıkla zorlayıcı unsurlara değer verir. Diğerinin hatalarını gidermekte isteksiz kalmazlar. Aynı şekilde, ilişkideki her birey bir diğerinin sorunuyla yüzleşme sorumluluğu taşır. Bununla beraber, seven kişi sıklıkla ikilem içindedir; diğerinin hayatında yaptığı seçimleri saygıyla sevme arzusundayken, öte yandan ilişkilerine dair gerekli derin sorumluluğu taşırlar.

- Yüzleşme gereklidir fakat sadece tevazuuyla uygulanırsa tesir eder. Bu karşılamanın hatalı olması halinde, sert eleştiri veya kınayıcı uyarı gibi düşüncesiz hareketlerle ilişkiye zarar verilir. Eğer manevi gelişim hedefleniyorsa, eşler tekraren birbirleriyle yüzleşmelidirler. Hiçbir ilişki, eşlerin birbirlerinin en iyi eleştirmenleri oldukları kadar başarılı olamaz. Eleştiriye kapalı bir ilişki zayıf veya başarısı olur.

- Aşk, gücün tatbikinde büyük emek gerektirir. Üstten bakan veya sert uygulamalar yaratacağı iyilikten daha büyük zarar verir. Hakiki aşk, öz-farkındalık gerektirir. Tanrı rolünde, bağımlı hisseden, diğerini küçümseyen eşler bir cehalet haletindedirler.


Aşk, Sevgiyi Öz-Disiplinle Eyleme Dönüştürür

Neden?

- Kişi gerçekten seviyorsa öz-disiplinle hareket eder ve hakiki aşk ilişkisi başarıya ulaşmak için iki öz-disiplinli birey gerektirir. Sevginizin iyi gelmeyeceği birini sevmeye kalkışmak, enerji ve zaman israfıdır. Hakiki sevgi, sağlıklı ilişki için iki kişi lazımdır.

Hakiki Aşk Saadetin Tek Yoludur

Neden?

- Diğer yollar tesadüfen saadet getirebilir ancak hakiki sevginin yokluğunda, hisler sadece geçici ve artan şekilde anlaşılmaz (potansiyel bağımlılık) olur. Bir kimse daha çok, daha uzun süre sevdikçe gerekli eylemleri gerçekleştirdikçe içindeki sevgi hissi artar. Hakiki aşk kendi kendini ikmal eder.

- Bireyler diğerlerinin manevi gelişimini besledikçe, şahsi gelişimlerini de beslerler.


Hakiki Aşk Diğerinin Kişiliğini Geliştirmeyi Gözetir ve Ona Saygı Duyar

Neden?

- Hakiki aşkın ana karakteri yalnızca kendi ve öteki arasındaki ayrımı gözetmek değil, fakat aynı zamanda o ayrımları değerli katkılar olarak görmek ve idare etmektir.


Psychcentra - Athena Staik
Utku Cem - 2019

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder