11.3.18

Facebook ve Twitter Kamuoyunu Yönlendirmek İçin Kullanılıyor


Yedi ülkede yapılan çalışmaya göre, hükümetler ve bireyler sosyal medyayı büyük ölçüde yalan, sahte haber yaymak ve propaganda için  kullanmaktalar.

Sosyal medyada propaganda, Oxford Üniversitesi tarafından yapılan bir dizi yeni araştırma sonucuna göre Dünya çapında kamuoyunu manipüle etmek için kullanılıyor.

Aktif Twitter kullanıcılarının %45’inin bot’lar olduğu Rusya’dan, tamamen otomatikleştirilmemiş, yüksek derecede koordineli binlerce hesabın Başkan Tsai Ing-wen’e karşı Çin anakarasının propagandasını yapan kampanyaların olduğu Tayvan’a kadar, inceleme gösteriyor ki sosyal medya, kirli siyasetin uluslararası savaş meydanı.

Rapor, Oxford İnternet Enstitüsü Sayısal Propaganda Araştırma Projesi’nin bir parçası olarak ayrıca Brezilya, Kanada, Çin, Almanya, Polonya, Ukrayna ve Birleşik Devletler’i içeren yedi ulusu kapsamakta. Oxford’da İnternet Araştırmaları profesörü olan Philip Howard, “Geleneksel propagandanın ‘yalan, süprüntü, sahte haberleri’ internette yayılmakta ve ‘Twitter veya Facebook’un algoritmaları tarafından desteklenmekteler.” diyor.

En basit halleriyle, kullanılan teknikler sosyal ağlarda beğeni, paylaşım veya gönderi yapmak için otomatikleştirilmiş hesapları içeriyor. Bu gibi hesaplar, düzenlenen sosyal beslemelerle oyun algoritmalarına içeriği yüklemek için hizmet edebiliyorlar. Konunun en mühim noktaları veya argümanlarıyla yerleştirilerek, sosyal ağın yararına insanlar arasında makul, gerçek tartışmalar çıkarabiliyor ve beğeni sayısını daha büyük – mühim göstererek popülerlik illüzyonunu yaratıp, internetteki destek ölçülerini basitçe etkileyebiliyorlar.


Projenin yöneticisi, Samuel Woolley buna “yaratılmış konsensüs” diyor, popülerlik illüzyonu yaratılarak, aday siyasetçinin daha önce hiç sahip olmadığı canlılığa sahip olması sağlanabiliyor.
Birleşik Devletler raporunun anlattığı şu: “Bir adayın internetteki destek illüzyonu, gerçek desteği peşine takarak, çoğunluğa katılma etkisi sağlayabiliyor. Trump, bu seçimde Twitter’ı ilgi odağı haline getirdi ve oy verenler ilgi gösterdiler.”

Rapor bot kullanımına kurumsal destek olduğuna dair bazı kanıtlar bulurken, partilerin kampanya yöneticileri tarafından sadece bir “deneysel” tasarım olarak kullanılsa bile, Woolley bunun, bireylerden gelen destek kadar güçlü olduğunu vurguluyor. “Bot’lar, bir kişinin insanları etkileme girişimine dair becerisini büyük ölçüde çoğaltıyorlar.” Diyor. “Facebook’ta her daim siyasi tartışmaları derleyen rahatsız edici arkadaşınızı hayal edin. Eğer 5 bin Bot’tan oluşan bir orduları olsaydı, daha kötü bir hal alırdı, değil mi?”

Sosyal medyadaki Rus propagandası, dışarıya yönelik bir el olarak Batı’da iyi biliniyor, Birleşik Devletler ve Fransız seçimlerine devlet çapında müdahil oldukları iddialarını içerecek biçimde üstelik. Fakat Rusların sosyal medyasına, bu ülke hakkında raporun belirttiğine göre, içeriden de ağır bir dijital propagandayla sızılmış vaziyette.

Raporun yazarı Sergey Sanovich’in söylediğine göre, “Putin Rusya’sındaki siyasi rekabet internet propaganda araçlarını gerektirdi ve… bu talebe etkili biçimde cevap verilmesinin önü açıldı ve yaratılan araçlar daha sonra dış ülke operasyonlarında kullanıldı.”

Woolley ekliyor: “Rusya, insanları kontrol etmek için sosyal medyanın nasıl güçlü otoriter rejimler tarafından kullanıldığını görmek için bakılması gereken ülke.”

Eğer Rusya, dünya çapında görülen pek çok tekniğin öncülüyse, Ukrayna çatışmanın nasıl ilerlediğinin örneği olur. “Burada, beş yıl içinde sayısal propagandanın nasıl olacağını görüyoruz, çünkü ülke mevcut Rus taktiklerinin bir test alanı.” Diyor Woolley. Yine de, sonuç olarak sivil toplum organizasyonlarının sorunu çözme yaklaşımları oldukça benzer.

Ülkenin Rus yalan haberleriyle mücadele çabası, StopFake projesini çıkartmış, “çoğunlukla Rus medyası tarafından üretilen” sahte öykülerle mücadele etmek için, ortak bir çaba.



Facebook ve Twitter Harekete Geçmeli

Rapor ayrıca, sosyal medya kuruluşlarının ağlarının nasıl kullanıldığıyla açıkça ilgilenmediklerini gösteriyor. Örneğin Facebook, anti-propaganda işinin çoğunu Snopes ve viral haber öykülerini doğru veya yanlış olarak işaretlemeye yönelik çalışan yarı otomatik teyit takımına sahip Associated Press gibi dış organizasyonlara bırakmakta. Twitter’ınsa anti-bot sistemleri sitedeki ticari faaliyetleri tespitte etkili olsa da, görülen o ki politik eylemlerle ilişkili otomatik hesapları kapatmakta daha etkisiz veya isteksiz.

Araştırmacılar, sosyal ağların daha fazlasını, daha çabuk yapmalarını gerektiğini düşünüyor.

“Çoğunlukla hesapları bildirip, kendilerini kontrol ederek, bunu kullanıcı topluluğuna bırakıyorlar.” Diyor Howard.

Araştırmacılar, bir ülkenin diğerlerinden bariz biçimde farklı olduğunu tespit ettiler. Almanya’da internetteki istikrarsızlık korkusu, mevcut otomatik siyasi saldırıların önüne geçti ve dünyaya öncülük eden, sosyal ağların sitelerinde paylaşılanların sorumluluğunu üstlendiren bir kanun önerisi verildi.

19 Temmuz 2017


Tercüme: Utku Cem.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder